Page 30 - HSYK_STRATEJİ BAŞKANLIĞI
P. 30
görülmeyenler hakkında karar verme, disiplin cezası verme, görevden uzaklaştırma işlemlerini yapar. Adalet Bakanlığının, bir mahkemenin veya bir hâkimin veya savcının kadrosunun kaldırılması veya bir mahkemenin yargı çevresinin değiştirilmesi konusundaki tekliflerini karara bağlar. Kurul kararlarına karşı yargı mercilerine başvurulamaz. Kurulun bağımsız bütçesi ve sekretaryası yoktur. Sekretarya hizmetleri Adalet Bakanlığınca yerine getirilir. Hâkim ve savcıların denetlenmesinden sorumlu Teftiş Kurulu, Bakanlığa bağlıdır.” şeklindedir.
Avrupa Birliği’ne katılım müzakerelerinde yargı bağımsızlığı, tarafsızlığı, etkinlik ve verimliliğinin güçlendirilmesine yönelik bir strateji belgesinin benimsenmesi gerektiği vurgulanmış olup bu amaçla “Yargı Reformu Stratejisi” hazırlanmıştır. Yargı Reformu Stratejisi çalışmaları kapsamında, 8-10 Haziran 2009 tarihlerinde Anayasa Mahkemesi, Yargıtay, Danıştay, Askerî Yargıtay, Askerî Yüksek İdare Mahkemesi, Millî Savunma Bakanlığı, Türkiye Barolar Birliği, Türkiye Noterler Birliği ve Yükseköğretim Kurumu temsilcilerinin katılımıyla bir çalıştay düzenlenmiştir. Yargı reformu stratejisi hayata geçirilerek HSYK’nin objektiflik, tarafsızlık ve şeffaflık temelinde uluslararası belgeler ışığında geniş tabanlı temsil esasına göre yeniden yapılandırılması, kararlarına karşı etkili bir itiraz sisteminin getirilmesi ve yargı yolunun açılması, Kurulun sekretaryasının ve denetim sisteminin yeniden düzenlenmesi gerektiği belirtilmiştir. Bu kapsamda, 12 Eylül 2010 tarihinde yapılan Anayasa referandumu ile Kurulun yapısı demokratik meşruiyet ve geniş tabanlı temsil esasına göre yeniden düzenlenmiş, ardından kabul edilen 6087 sayılı Hâkimler ve Savcılar Yüksek Kurulu Kanunu ile Kurulun çalışma usul ve esasları belirlenmiştir. Anayasa değişikliği ile üye sayısı yediden yirmi ikiye çıkarılan Kurulun üç daire hâlinde çalışması benimsenmiştir. Buna göre; Birinci Daire, hâkim ve savcıların atama, nakil, yetki ve izin, İkinci Daire, terfi ve disiplin, Üçüncü Daire ise mesleğe kabul ve şikâyetler ile ilgili işlemlerden görevli ve sorumludur. Anayasa değişikliği ve yasal düzenlemeyle hâkim ve savcıların denetlenmesinden sorumlu Teftiş Kurulunun, Kurul Başkanının gözetiminde Kurul adına görev yapması öngörülmüştür.
Özetle; 1924 Anayasasında, yönetim modeli olarak kuvvetler birliği benimsendiği için yargının, yasama ve yürütmeye karşı bağımsızlığını sağlayacak hukuki enstrümanlara yer verilmemiş olup yargının bağımsız şekilde kurumsallaşması, 1961 Anayasasında Yüksek Hâkimler Kurulu ile Yüksek Savcılar Kurulunun kurulmasıyla gerçekleştirilmiştir.
1961 Anayasası döneminde, Yüksek Hâkimler Kurulu sadece adli hâkimlerin özlük işlerinde yetkili iken 1982 Anayasasında Kurul idari hâkimler açısından da yetkili hâle getirilmiştir. Yüksek Hâkimler Kurulu, 1961 Anayasası döneminde 149’uncu madde ile kendi varlık ve görev alanı ile ilgili Anayasa Mahkemesine iptal davası açma yetkisine sahipken bu dönemde Yüksek Savcılar Kuruluna ve 1982 Anayasasında Kurula bu yetki tanınmamıştır.
28