KAMUOYU AÇIKLAMASI
08.06.2017 tarihinde bazı basın yayın organlarında yer alan haber başlığında Hâkimler ve Savcılar Kurulunun henüz uyum yasası çıkarılmadan ve yasal dayanağı olmaksızın kanunsuz bir şekilde Genel Kurul toplantısı yaptığı belirtilmiş, haberin içeriğinde ise normalde dairelerin görevlerinin yasa ile belirlenmesi ve daire sayısının ikiye inmesi karşısında daireler arası görev dağılımının uyum yasası çıktıktan sonra yapılmasının gerektiği, bu nedenle yapılan görev dağılımının hukuka aykırı olduğu, ayrıca itham eden daire ile ceza veren dairenin farklı olması gerekliliğinin de gözetilmediği yorumlarına yer verilmiştir. Söz konusu haber son derece haksız ve yanıltıcı olup, eksik bilgilere dayanmaktadır.
Bilindiği üzere 16 Nisan 2017 tarihinde yapılan referandum ile kabul edilen değişiklik ile Anayasanın 159. maddesi yeniden düzenlenmiş ve bu düzenleme ile üç daireden oluşan Hâkimler ve Savcılar Kurulu, iki daire halinde görev yapacak şekilde öngörülmüştür. Anayasanın 159. maddesinin eski hükmü gereği 6087 sayılı Yasada üç daire arasında pay edilen görevlerden Birinci ve İkinci Dairelere ait olanlarda bir değişiklik oluşmazken, Üçüncü Daireye ait olan görevler Anayasa değişikliğinin oluşturduğu mevcut yasal durum karşısında askıda kalmıştır.
6771 sayılı Türkiye Cumhuriyeti Anayasasında Değişiklik Yapılmasına Dair Kanunun 17. maddesi ile Anayasa’ya eklenen Geçici 21. maddenin (C) fıkrasında, Hâkimler ve Savcılar Kurulu üyelerinin en geç otuz gün içinde seçilecekleri ve değişikliğin yürürlüğe girdiği tarihten sonraki kırkıncı günü takip eden iş günü görevlerine başlayacakları, öte yandan yeni üyelerin ilgili kanunda değişiklik yapılıncaya kadar mevcut Kanunun Anayasaya aykırı olmayan hükümleri uyarınca çalışacakları kuralına yer verilmiştir.
6087 sayılı Hâkimler ve Savcılar Yüksek Kurulu Kanununun 7. maddesinin 2.fıkrasının (a) bendinde “Başkanvekilini ve daire başkanlarını seçmek”, (c) bendinde “Daireler arasında çıkan görev ve işbölümü uyuşmazlıklarını kesin olarak karara bağlamak”, (ç) bendinde ise “Kurulun görevine giren, fakat Genel Kurul veya dairelerin görevleri arasında gösterilmeyen konularda karar merciini belirlemek” Genel Kurulun görevleri arasında sayılmıştır.
6087 sayılı Kanunun söz konusu değişiklik sonrası haliyle Anayasaya aykırı olmayan hükümleri dikkate alındığında, Hâkimler ve Savcılar Kurulu Genel Kurulunun Başkan vekili ve Daire Başkanlarını seçmeye, kaldırılan Üçüncü Dairenin görevlerinin mevcut iki daire arasında nasıl paylaştırılacağı hususundaki uyuşmazlığı karara bağlamaya; ayrıca üyelerin hangi dairede asıl ve tamamlayıcı üye olarak görev yapacağına seçimle karar vermeye Genel Kurulun yetkili olduğu açıkça anlaşılmaktadır.
Buradan hareketle, Hâkimler ve Savcılar Kurulu 07.06.2017 tarihinde gerçekleştirdiği ilk Genel Kurul toplantısında Üçüncü Dairenin görevlerinin hangi Daire tarafından yürütüleceğini kararlaştırmış, hangi üyenin hangi dairede çalışacağını seçimle belirlemiş, yine aynı Yasa uyarınca Başkan Vekili ile Daire Başkanlarını seçmiştir. Yukarıda sözü edilen mevzuat tartışma gerektirmeyecek kadar anlaşılır ve açıktır.
Ayrıca, Üçüncü Dairenin araştırma, inceleme ve soruşturma işlemlerine ilişkin görevi Birinci Daireye verilerek, bu yetkinin disiplin soruşturma ve kovuşturması hakkında karar vermekle görevli İkinci Daire’de birleşmemesi sağlanmış, dolayısıyla haberde belirtilenin aksine itham eden daire ile ceza veren dairenin aynı olmaması hususuna özellikle dikkat edilmiştir.
Sonuç olarak Hâkimler ve Savcılar Kurulunun habere konu kararlarının Anayasaya ve ilgili Kanuna uygun olduğu, söz konusu haberin gerçeği yansıtmadığı ortadadır.
Kamuoyuna saygıyla duyurulur.
Hâkimler ve Savcılar Kurulu